Körebe, çelik çomak, saklambaç, yakan topu, sek sek, topaç çevirme, beştaş ve cüz çocukluğumuzda oynadığımız oyunların başında gelir.
En çok oynadığım oyun çelik çomak ve saklambaç oyunuydu. Özellikle saklambaç oyununu gece oynardık. Bu oyunu oynarken sokaklar ay ışığı da yoksa oldukça karanlık olurdu. Koşarak saklanır, saklanacağımız yerlere gözümüz kapalı ulaşırdık. Normalde karanlıktan korkardım ama saklambaç oyununda korkularım da oyun süresince kaybolurdu, Enkebir dahi bu anlarda beni takip etmeyi bırakırdı.
Gündüz, özellikle ikindi vakti gökyüzünde kuşların hareketlerini izlemekten hoşlanırdım. Eski Caminin köy meydanına bakan yüzündeki duvarın dibine oturur ve gözlerimi gökyüzüne dikerdim. Gökyüzünde cıvıl cıvıl kuş seslerinin birbirine karıştığı, saklambaç oyunu oynayan kuş gruplarının ritmik hareketlerini izlemekten büyük zevk alırdım. İkindiden akşam güneşin batışına kadar kuşların gökyüzündeki romantik devinimini meraklı bakışlarla seyrederdim. Eski cami yıkılıp yeni cami yapıldığında kuşların da gökyüzündeki bu valsi sona erdi. Bir daha görünmediler.