Mustafa Sami Kuzucuoğlu
Sizin hakkınızda bir sürü şey anlatılıyor. Annemin, babamın ve ablamın söylediğine, okuldan ve televizyonlardan öğrendiğime göre; siz düşmanlara geçit vermemişsiniz, bu yüzden şehit olmuşsunuz. Bizim için, geleceğimiz için, vatan sağ olsun diye kendinizi feda etmişsiniz. Vatan ne demektir, henüz anlamını bilmiyorum ama uğruna ölümü göze aldığınıza göre önemli bir şey olmalı.
Sizi çok merak ediyorum. Sizler düşmana fırsat vermediniz. Onlarla ölümüne mücadele ettiniz. Vatanınız için komutanınız size ölmeyi emrettiğinde hiç tereddüt etmediniz. Arkadaşlarınızla birlikte ölüme koştunuz. Şehit oldunuz ama ölmediniz, sizler, bizim gibi çocukların gönlünde, hafızalarında yaşıyorsunuz. Biliyor musunuz? Size ölmeyi emreden o komutan, sizlerin şehadetinden çok değil 7-8 yıl sonra vatanımızı işgal eden düşmanları ülkemizden kovdu. Kurtuluş Savaşımızın askerleri de sizin gibi cesaretli ve azimliydi; onlar, canları pahasına vatanlarını savundular, aynı sizin gibi, gözlerini kırpmadan uçmağa vardılar.
Bizler bu ülkede huzur içinde, özgürce yaşıyorsak bunu sizlere borçluyuz. Bu vatan, sizin hatıralarınızı ebediyete intikal ettiren bir anıt mezar ise; sizlere karşı hissettiğimiz sevgi de, millet olarak var olmamızın ortak paydasıdır. Bu yüzden sığınacağımız son limansınız.
Sevgili şehitlerimiz, hoşunuza gitmeyecek haberlerim de var. Bir süredir ülkemizin birliğini dirliğini bozmak, vatanımızı bölmek isteyen terör olayları ile yaşar olduk. Her gün televizyonlarda ve gazetelerde bununla ilgili haberler veriliyor. Şu kadar askerimiz, şu kadar polisimiz şehit oldu deniliyor. Canımıza yönelmiş bu kast, Devletimize yönelmiş bu suikast niye? Bir tarafta Çanakkale’de şehit olanlar, diğer tarafta terör nedeniyle şehit olanlar var. Birbiriyle kıyaslanmaz ama sizler Çanakkale’de bu vatanı savunmak isterken düşman tarafından şehit edildiniz. Bugünküler de vatanlarını savunurken kandırılmışlar tarafından şehit edildiler. Ey şehit dedelerim; ne yazık ki, torunlarınızdan bir kısmı demokrasiye, bir kısmı da ülkenin birliğine hainlik peşindeler. Onlara ya nasihat edin, akıllarını başlarına devşirsinler; ya da beddua edin ki, iflah olmasınlar.
Bu mektubu 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Gününde siz şehitlerimizin ruhuna bağışlamak ve bugünkü halimizi arz etmek için yazdım. Umarım ki büyüklerimiz, tüm bu yaşadıklarımız için tarihe karşı sorumluluk bilinciyle hareket ederler.
Sizleri çok seviyorum. Büyüdüğümde ilk fırsatta anıt mezarlarınızı ziyaret edeceğim, size çiçekler vereceğim.