Geçtiğimiz yüzyılın en büyük filozof, edebiyatçı, yazar, matematikçi ve bilginlerinden olan Bertrand Russell, aynı zamanda toplumsal eleştirmendir. Bir liberaldir, soylu bir aileden gelmektedir. Tam adı ünvanıyla birlikte “Lord Bertrand Arthur William Russell”dır. Cambridge’de okumuştur ve sonra burada hocalık görevine başlamıştır. Birinci Dünya Savaşına karşı çıktığı için Cambridge’deki hocalık görevine son verilmiştir ve altı ay hapis cezasına mahkûm edilmiştir. Yine ABD’nin Vietnam’da sürdürdüğü savaşa da karşı çıkmıştır. ABD’nin Vietnam’daki suçlarını yargılayan uluslararası mahkemenin başkanlığını yapmıştır. Bu nedenle bu mahkemeye “Russell Mahkemesi” adı verilmiştir.
Yazar, 1950 yılında Nobel Edebiyat Ödülü almıştır. En meşhur eserlerinden biri “Aylaklığa Övgü”dür. Ancak yazımızda bahsedeceğimiz eseri “İktidar”. Bu eseri edebi açıdan ele almak çok yerinde olmayacaktır. Daha çok akademik değeri ön plandadır. Dili anlaşılırdır, yazar terimleri okuyucunun anlayabileceği düzeye indirmiştir. Bu nedenle de bu eser, okuyucusuna çok şey öğretebilmektedir.
Eser, yazarın iktidar kuramı üzerine düşüncelerinden ve çalışmalarından oluşmaktadır. Russell eserinde öncelikle iktidar kavramını açıklamakta, ardından iktidar güdüsü nedir buna değinmektedir. Bu iktidar güdüsünün herkeste bulunmayacağına vurgu yapmaktadır. Bu iktidar güdüsüne sahip olanlar önder olurken sahip olmayanlar ise önderleri izleyenleri oluşturmaktadır. Yani Russell’a göre iki insan tipi vardır; önderler ve önderleri izleyenler. Kişinin bu iki gruptan hangisinde yer alacağını genellikle kişilik özellikleri belirlemektedir. Mesela hırslı kişiler önder olurken, uyumlu kişiler önderi izleyen olmaktadır.
Eser bundan sonrasında iktidar biçimlerini açıklamakta ve bunları başlıklara ayırmaktadır. Bunlar: Ruhban sınıfı iktidarı, kral iktidarı, yalın iktidar, devrim iktidarı, iktisadi iktidar, düşünce üzerinde iktidar olmak üzere altı tanedir. Ardından iktidarın kaynakları, yönetim biçimleri, iktidar felsefesi gibi konulara da değinmektedir.