Fahrenheit 451- Ray Bradbury

En büyük bilimkurgu ve fantezi yazarlarından biri olan Ray Bradbury’in en meşhur kitaplarından biridir. 1966 yılında François Truffaut yönetmenliğinde beyazperdeye uyarlandıktan sonra, 1988 yılında opera olarak da sergilendi. Eser, kitapların yakıldığı belirsiz bir gelecekte geçmektedir. Bu korkunç gelecekte kitaplar hükümet tarafından düşman ilan edilmiştir. Eskiden görevleri yangın söndürmek olan itfaiyeciler artık kitap yakmaktadır. Yazar kendisini hissedilir biçimde baş kahramanla özdeşleştirmektedir.

Baş kahramanımız, eskiden itfaiyecilerin ne görevi olduğunu, ne zamandan beri kitap yaktıklarını bilmemektedir. Sürekli bir sorgulama ve arayış içerisindedir. Yaptığı işten vicdan azabı çekmektedir. Etrafındakiler bu devre uyum sağlamış kişilerdir. Kahramanımız, anlaşılamamanın verdiği derin bir yalnızlık içerisindedir. Etrafındaki diğer kişiler kitapları gereksiz bulmaktadır; onlara göre bilgi edinmenin çok daha kolay yolları vardır. Hem zaten bilgi ne işlerine yarayacaktır! Kahramanımız kendisi gibi düşünen bir grup insanla bir matbaa açmıştır. Ve olaylar gelişir. Eser biraz karmaşık bir olay örgüsüne ve zor anlaşılır dile sahiptir. Yine de o kadar sürükleyicidir ki, kitap okuyor gibi değil de olayları bizzat yaşıyormuş gibi hissedersiniz.

Eser, okuyucuda derin bir karamsarlık hissi uyandırmakta, gelecekte bu şekilde olabilir mi sorusunu kitap boyunca beyninize kazımaktadır. Peki ya şimdiden bu distopyayı yaşamaya başladıysak? Eser, sizi de karakterleri ile beraber o devre götürmekte ve aynı hisleri size de yaşatmakta, aynı sorgulamaları size de yaptırmaktadır. Eserin adı çok anlamlıdır ve içeriğini birebir yansıtmaktadır. Fahrenheit 451, kitap kağıtlarının yanıp tutuştuğu sıcaklık derecesidir. Bu ölümsüz eser; totaliter sistemlere, sansüre, baskıya ve en önemlisi kitap okumanın, kütüphanelerin değersizleştirilmesine yönelik en keskin eleştirilerden biridir. Kitaplara aşık bir yazar olan Ray Bradbury’den böyle bir şaheser çıkması şaşırtıcı değil. Belki de yeryüzünde tek bir kitap kalacak olsa, o kitap olmaya aday, vazgeçilmez bir roman… Sözlerimizi kitaptan etkileyici bir kısımla kapatalım: “Mutlu olmak için ihtiyacımız olan her şeye sahibiz, ama mutlu değiliz. Eksik bir şey var. Çevreme bakıyorum. Kaybolduğunu kesinlikle bildiğim tek şey, son on ya da on iki yıldır yakmakta olduğum kitaplar.”

Check Also

Bir Kitap Bir Film toplu yazılar

Tuğçe Nur KOÇ’un İdarecinin Sesi Dergisinde yayınlanmış “Bir Kitap Bir Film” konulu yazılarının tamamı. Bilgisayar …

Bir yanıt yazın