Ülkemizde bu kitap “SAY Yayınları”ndan çıkmıştır. Yazarı Ha-Joon Chang’tir. Ha-Joon Chang, Güney Kore doğumlu bir iktisatçıdır. Güney Kore vatandaşı olması bu kitabındaki fikri altyapısını oluşturmasında büyük bir rol oynadığı açıktır. Güney Kore basmakalıp kapitalist düsturu takip etmemiş ve olağanüstü bir büyüme ve ekonomik sıçrama ile kendi mucizesini yaratmıştır. Bu durum Doğu Asya Ülkelerinde görülmüş ve Doğu Asya Mucizesi olarak ekonomi tarihindeki yerini almıştır. İşte bu kitabında yazar aslında bu mucizeye zemin hazırlayan koşulları, kapitalizme alternatif durumlar olarak sunuyor.
Ha-Joon Chang kalkınma ekonomisi uzmanıdır. Kitabında da kapitalizmin büyümeye odaklandığını ama kalkınmayı önemsemediğini savunur. Kendisi ise kalkınmanın büyümeden daha önemli olduğunu savunur, kapitalizme karşıt olarak ortaya koyduğu 23 sav ekonomik kalkınma ile ilgilidir. Ha-Jonn Chang, Cambridge Üniversitesi’nde kalkınma siyasal ekonomisi bilim dalında okutman olarak görev yapmaktadır. Ayrıca 2005 yılında Wassiliy Leontief ekonomik düşüncenin ufkunu genişletme ödülü’nü aldı. 2010 yılında basılmış olan bu kitap, Türkçe’ye ilk kez 2011 yılında çevrilmiş ve yayımlanmıştır.
Romanın iddiasına göre, çamaşır makinesi dünyayı internetten daha çok değiştirmiştir. Bu günümüz dünyası için çok ilginç ve gerçekdışı bir sav gibi görünmektedir. İnternetin dünyayı hızla bir değişimin içine soktuğu doğrudur ancak çamaşır makinesi işe yararlılık açısından daha köklü bir değişim yaratmıştır. İnsanların refahına daha fazla katkıda bulunmuştur. İnternet tüketim kalıplarını ve belli oranda yaşam biçimini değiştirmiştir ancak çamaşır makinesi toplumsal roller bakımından ev işlerinin sorumlusuymuş gibi algılanan kadını ev işlerinden bir nebze de olsa kurtarmış ve çalışma yaşamına dahil etmiştir. Bu da tüm toplumun çalışma ve yaşam biçimini kökten değiştirmiş, tekrar oluşturmuştur.
Bu açıdan bakacak olursak Ha-Joon Chang’e göre internetin bulunuşu ekonomik büyümeyi, çamaşır makinesinin bulunuşu ise ekonomik kalkınmayı temsil etmektedir. Kitapta 23 sav vardır, bunların her biri bir bölüm halindedir. Bu sayede roman istenilen bölümden başlanılarak istenilen sırada okunabilir.
Ayrıca yazarın dili oldukça sadedir ve ekonomiyi halkın anlayacağı seviyeye indirerek açıklar. Kurgu romanı olmamasına rağmen akıcı hatta sürükleyicidir. Ekonomiye ilgi duymayan okuyuculara bile keyifli bir deneyim sunacaktır.