Mustafa Sami Kuzucuoğlu
Orijinal adı “The Corrosion of Character” eserin dilimize çevrilmiş tam adı ise “Karakter Aşınması: Yeni Kapitalizmde İşin Kişilik Üzerine Etkileri” dir. Richard SENNETT tarafından kaleme alınmıştır. Akıcı bir dile sahiptir. Yazar okuyucuyu sıkmadan istediğini anlatabilmiştir. Yazar eserini her yaştan, kesimden insanın anlayabileceği basitlikte yazmıştır. Uzun uzun bilimsel analizler, anlaşılması zor tespitler yer almamaktadır. Yazar bunların tam aksine okuyucu ile sohbet eder gibidir. Metodu da röportaj yapmaktır. Mesela sürekli gittiği barı işleten bir kadının reklamcılık dünyasına atılması ve aradan uzun zaman geçmeden eski işine dönmesinin üzerine bu kadının neler yaşadığını ilk ağızdan aktarmaktadır. Ya da fırınlardaki değişimi fırınlarda gözlem yaparak ve orada çalışanlarla konuşarak tespit etmektedir.
Kitap çeşitli bölümlerden oluşmaktadır. Her bölüm kendi içinde ayrı bir bütünlüğe sahiptir. Yazar yeni kapitalizmin örnek insan tipi olarak bize “Bill Gates”i sunmaktadır. Sistem bizden Bill Gates’in eşyalarına bağlanmaması gibi mesleklerimize ve işteki konumlarımıza bağlanmamamızı bekliyor. Ancak tüm bağları kopartarak sistem içinde başarılı olabiliriz. Dalgalı denizlere açılmış bir gemi gibi her türlü fırtınaya hazırlıklı olmak durumundasınız. Garanti etmek diye bir şey yoktur. Her an her şey olabilir.
Rutinden nefret eden sistem, esnekliği kutsar. Esneklik eğilip bükülen ama asla kırılmayan insan tipini öngörür. Yazarsa bu durumun insanların varlığına aykırı olduğunu, bu sebeple esnek olmaya çalışan insanların en sonunda karakterlerinden, benliklerinden ödün verdiklerini iddia eder. Kişiliklerini kaybeden insanlar oradan oraya savrulurlar, hiçbir şeye tutunamazlar. Sürekli olarak depresyon hali, işte bu yıpranmış, aşınmış karaktere sahip insanlar için çok normaldir.
Eseri okurken insan ister istemez kendi özelliklerini buluyor anlatılan karakter analizlerinde. Eser sadece sistemin oluşturduğu karakter özelliklerini tespit eder, sistemin içindeki insanları analiz eder. Ancak kişisel gelişim kitapları gibi belli başlı çözüm formülleri sunmaz. Bu bakımdan asla kişisel gelişim kitabı sayılamaz. Daha ziyade sosyoloji, siyaset, ekonomi ve genel olarak sosyal bilimler ile ilgilenen okuyucuların özellikle kitaplıklarında bulundurmaları gereken akademik bir eserdir.
“…Sabırsız, mevcut ana odaklanan bir toplumda, hangi özelliğimizin kalıcı değer taşıdığına nasıl karar verebiliriz?… Her an parçalanan veya sürekli olarak yeniden şekillendirilen kurumlarda, karşılıklı sadakat ve bağlılık nasıl sürdürülebilir?”