North and South/Elizabeth Gaskell

Türkçeye “Kuzey & Güney” olarak çevrilmiş olan roman, İngiliz yazar Elizabeth Gaskell’ in eseridir. Aşk ve Gurur, Uğultulu Tepeler romanları gibi bu roman da İngiliz Edebiyatının kilometre taşlarından biridir. Eserin ilk yayınlanma tarihi 1855’dir.Ülkemizde eserin Türkçe baskısını bulabilmek bir hayli zordur. 2014 yılında Altın Bilek Yayınları ülkemizde de bu romanı satışa sunmuştur. Romanın bilinirliği 2004 yılı itibariyle artmıştır. Bunun nedeni ise aynı yıllarda romanın bir diziye uyarlanmasıydı. Roman, ilk yayınlanma tarihinden çok sonraları İngiliz kanalı BBC tarafından mini dizi haline getirilmiştir. 4 bölümden oluşan bu dizi, pek çok açıdan esere sadık kalmıştır. Müzikleri ise tek kelimeyle enfestir.

Eser, 1800’ler İngiltere’sini anlatmaktadır. 1800’ler kapitalizmin yeni yükselişe geçtiği, sanayi devrimi dünyasıdır. Sanayi devrimi İngiltere’de başlamış ve tüm dünyayı etkisi altına alarak kökten değiştirmiştir. Bu açıdan dünya sanayi devrimi sonrasında bir daha eskisi gibi olmamıştır. Yazar işte bu değişimin insanlar üzerindeki etkisini değişimin merkezi İngiltere üzerinden anlatıyor. İngiltere’nin kuzeyi ile güneyi arasındaki farklılıklar romanın çatışmasını oluşturmaktadır.

Eserin anlatımı da o kadar başarılıdır ki kendinizi bir anda 1800’ler İngiltere’sinde bulabilirsiniz. Yazar ele aldığı dönemi aklınıza bu romanla kazımaktadır. Margaret, İngiltere’nin güney bölgesinde yaşayan genç bir kadındır. Güney bölgesi daha çok tarımla uğraşılan, rahiplik gibi antika mesleklerin yapıldığı, sanayi üzerinden tanımlanan mekanik gelişmişliğin dışında bir yerdir. Her yer alabildiğine yeşildir. Makine, doğayı bozmamıştır.

İşte bu koşullarda yetişmiş olan Margaret, babasının papazlığı mecburen bırakması üzerine ailesiyle birlikte güneyden kuzeye göç etmek zorunda kalırlar. Kuzey ise güneyden çok farklıdır. Fabrikaların dumanının altında gri şehirler hâkimdir. İmalat, üretim, verimlilik, dakiklik gibi kavramlar kuzeyliler için çok önemlidir. Şehirlerin büyük çoğunluğu işçilerden oluşmaktadır. Sokaklarda fakirlik ve sefalet kol gezmektedir. Margaret fabrikalardan birini ilk kez gördüğünde ise şok olacaktır.

İşte bu fabrikalardan birinde romanın diğer bir karakteri olan Bay Thornton ile tanışıyoruz. Bay Thornton, yaşadığı şehir olan Milton’un en büyük fabrikasının sahibidir. Ancak bu fabrika ona baba mirası değildir. Zorlu geçen yılların ardından bu imparatorluğu kendisi kurmuştur. Bay Thornton tipik bir kapitalisttir aslında. Roman Margaret ile Bay Thornton aşkı üzerinden kış ve yaz kadar zıt olan kuzey ve güney bölgelerinin anlayış farklılıklarını okuyucuya yansıtmaktadır.

Ayrıca roman, ayağını sosyal sorunlara da basmıştır. Kuzey yeni oluşmuş işçi sınıfının hareketlerine sahne olmaktadır. İşçi- işveren mücadelesi de romanda çok geniş bir yere sahiptir.

Check Also

Bir Kitap Bir Film toplu yazılar

Tuğçe Nur KOÇ’un İdarecinin Sesi Dergisinde yayınlanmış “Bir Kitap Bir Film” konulu yazılarının tamamı. Bilgisayar …

Bir yanıt yazın