Mustafa Sami Kuzucuoğlu
“Türk milletinin en önemli özelliği bağımsızlığa olan düşkünlüğüdür. Bu gelenek yüzyıllar boyunca dil sayesinde günümüze aktarılmış ve günümüzde de capcanlı bir şekilde varlığını sürdürmüştür.”
Kültür bir milletin maddi ve manevi unsurlarının tümüdür. Dil ise kültürün hem belirleyicisi hem de taşıyıcısıdır. Yani dil ile kültür arasında çift yönlü bir ilişki vardır. İlk olarak dil kültürün belirleyicisidir. Bir topluluğun millet haline gelmesinde dil birliğinin oluşması ön şarttır. Ancak dil birliği sayesinde topluluklar millet haline gelebilirler. Dil birliğini gerçekleştirmiş olan topluluklar günümüzde birer millet olarak var olmuşlardır. Bu birliği gerçekleştiremeyen topluluklar ise diğer dil ve kültürlerin etkisinde kalarak yok olmuşlar ya da milli benliklerini kaybetmişlerdir. Belirli gelenek ve kurallar bütünü içinde yaşamaya başlayan topluluklar kültür birliğini dil birliği sayesinde gerçekleştirmişlerdir. Bu sayede dil kültürün belirleyiciliği görevini üstlenmiştir.
Dil ve kültür arasındaki bir diğer ilişki de taşıyıcılık yönündendir. Doğal gelişimi içinde dil, kültürün taşıyıcılığı görevini üstlenmiştir. Kültürün gelecek kuşaklara ve diğer toplumlara ulaşma isteği dil sayesinde gerçekleşmektedir. Bu sayede dil kuşaklar arasında ve diğer kültürlere ulaşma yönünden bir köprü vazifesi kazanmıştır. Kendi dillerine gereken özeni gösteremeyen toplumlar gelecek kuşaklara kültürel değerlerini aktaramamış ve yeni kuşaklar milli benlikten yoksun olarak yaşamışlardır. Doğal olarak bu sayede diğer dil ve kültürlerin etkisi ile de milli bilinç ortadan kalkmış ve toplumlar diğer kültürlerin etkisine girmişlerdir.
Dilin önemini kavrayıp ona gereken değeri veren toplumlar ise millet olarak varlıklarını sürdürebilmişlerdir. Uzun yıllar diğer devletlerin egemenliğinde yaşamış olmalarına rağmen günümüzde bağımsız birer devlet haline gelen Türk Cumhuriyetlerinde işte bu milli bilinç, kültür ve dil sayesinde günümüze ulaşabilmiştir. Diğer milletlerde olduğu gibi bizde de dil kültürümüzün en önemli unsurudur. Türkçe sayesinde Türk milleti oluşmuş, Türkçe sayesinde Türk milletinde Türklük milli bilinci günümüze kadar ayakta kalabilmiştir.
Türkçenin bu yönünü kavrayan ve ona gereken değeri veren büyük önder M. Kemal ATATÜRK bu yüzden ; “ Türk milleti demek Türk dili demektir.” sözünü söylemiştir. Bu sözü ile Türkçenin Türk kültürü ve milletinin belirleyicisi olduğunu gözler önüne sermiştir.
Türk milletinin en önemli özelliği bağımsızlığa olan düşkünlüğüdür. Bu gelenek yüzyıllar boyunca dil sayesinde günümüze aktarılmış ve günümüzde de capcanlı bir şekilde varlığını sürdürmüştür. Bağımsızlık duygusu tarihi bilinen en eski Türk metni olan Orhun Yazıtları’nda ve diğer tüm Türk destanlarında da ön plana çıkan bir özelliktir. Türkçe sayesinde bu bağımsızlık sevdası günümüze kadar türkülerle, şiirlerle, destanlarla, masallarla ulaştırılmıştır. Bu sevda sayesinde tarihin her devrinde bir ya da birkaç Türk devleti var olmuştur.
Bilinen ilk Türk devleti olan Büyük Hun Devleti’ni de Türkiye Cumhuriyeti’ni de kuran insanlar işte bu gelenek içinde yetişmiş insanlardır. Türk milletinin bağımsızlık sevdasının günümüze kadar gelmesinde, Türkçe kültür aktarıcılığı ve milli bilincin aşılanmasında üzerine yüklendiği bu önemli görev sayesinde son derece etkili olmuştur. Türk milleti ne zaman bu dil bilincini kaybetse tarihin derinliklerinden gelen; “ Ey Türk, titre ve kendine gel!” sözüyle irkilmiş ve kendini düzene koyup bağımsızlığını kazanmasını bilmiştir.
Tarihin çeşitli dönemlerinde diğer devletlerin egemenliğine giren Türk milletini, Türklüğün verdiği milli bilinç ile Bumin Kağan gibi Mustafa Kemal gibi Türk büyükleri uyandırmasını bilmiştir. Türkçe sayesinde yüzyıllara etki eden Türk’ün bağımsızlık sevdası vefasını gösterip en zor anlarda dahi Türk milletinin imdadına yetişmiştir. Göktürk Devleti’ni yeniden kuran Kutluk’ta da Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal’de de bu milli bilinç kendisini göstermiştir.
Kırk çerisi ile Çin sarayını basan Kürşad’ın içindeki milli bilinç Türkçe sayesinde kendini gösterebilmiştir. Üç kıta yedi denize hâkim olan Osmanlı Devleti’nde oluşan milli bilinç Türkçe sayesinde günümüze ulaşabilmiştir. Türkçe sayesinde Türk kültürü, Türk kültürü sayesinde Türk milleti var olmuştur. Türkçe sayesinde Türk kültürünün milli değerleri yüzyıllara hâkim olabilmiştir. Bu sebeptendir ki; “Türkçe, Türk milletinin zihnidir kalbidir”, bu sebeptendir ki; “TÜRKÇE DÜŞÜN, TÜRKÇE KONUŞ, TÜRKÇE YAŞA”.
*Bu yazı yeğenim Abdullah KOÇ’a ait olup İdarecinin Sesi adlı Derginin 178.sayısında yayınlanmıştır.